29 Temmuz 2009 Çarşamba

kredi kartından (izinsiz/onaysız) para çekilmesi - bankanın sorumluluğu (YARGITAY KARARI)

T.C. Yargıtay Onbirinci Hukuk Dairesi

Esas No: 2005/4748 Karar No: 2006/7341 Tarihi: 22.06.2006



• İnternet Şubesi Şifresi Ele Geçirilerek Para Çekilmesi

• Bankanın Objektif Özen Yükümlülüğü

• İnternet Şubesinin Güvenliğinin Sağlanması

• Bankanın Hafif Kusuru
• Banka Müşterisinin Müterafik Kusuru
• İnternet Bankacılığında Sanal Klavye Kullanılmaması



ÖZET:

Davacı, davalı ile arasındaki bireysel internet şubesi sözleşmesi uyarınca davalının internet şubesi nezdinde yaptığı işlemlerde kullandığı kullanıcı adı ve şifresinin bilgisayar korsanlığı yoluyla üçüncü kişi tarafından ele geçirilerek davalı bankadaki iki hesabından para havale edilmesinde, elektronik bankacılık hizmetinde gereken güvenliği sağlayamayan davalı bankanın sorumlu olduğunu ileri sürerek, çekilen tutarın faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Bir güven kurumu olarak faaliyet gösteren bankalar objektif özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklanan hafif kusurlarından dahi sorumludurlar.

Bu nedenle, banka müşterisinin hesabında bulunan paranın, müşterinin haberi olmadan bilgisayar korsanlığı yoluyla başka bir hesaba aktarılmasını önleme yolunda ek güvenlik tedbirleri almayan ve ancak olaydan sonra önlem alan davalı banka hafif kusuru nedeniyle sorumludur.

Ayrıca, davacının sanal klavye kullanması halinde bile bunun bilgisayar korsanlığını engellemeye teknik olarak yetmeyeceği anlaşıldığından ve davacının şifresini koruma yükümlülüğüne uygun davranmadığı ve müterafik kusurlu olduğu savunması kanıtlanamadığından davalı banka müşterisinin zararını ödemek zorundadır.



(818 s. BK m. 41)



TAM METİN :
Taraflar arasında görülen davada Kadıköy Asliye 4. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 01.02.2005 tarih ve 2003/46 - 2005/61 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 20.06.2006 gününde davacı avukatı B.A. ile davalı avukatı H.E. gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdindeki hesabının O.A. adlı kişi tarafından internet şifresi ele geçirilip kullanılarak çekildiğini, elektronik bankacılık hizmetinde gereken güvenliği sağlayamayan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, (20.146.720.234) TL'nin faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kişisel bilgisayarının güvenliğini sağlamayan, sanal klavye kullanmayan, havale işlemlerini sınırlayan parola kullanımını aktif hale getirmeyen davacının şifrenin başkalarınca ele geçirilmesinde kusurlu olduğunu, üçüncü kişilerin müşterilerin kullanıcı kodu ve şifre bilgilerini banka sisteminden sağlamalarının olanaksız olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, mübrez belgelere ve banka merkezinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucuna dayanılarak davacının Suadiye ve Bostancı Şubelerindeki hesaplarından dava dışı kişinin Konak-İzmir Şubesindeki hesabına (16) ayrı işlemle (20.146.720.234)TL'nin internet şubesi aracılığı ile havale edildiği, 15 dakika içinde (16) ayrı işlemle para havalesi yapılmasını fark eden güvenlik sisteminin davalı bankada bulunmadığı, iki gün sonra sisteme girmeye çalışan davacının kullanıcı şifresinin değiştirilmesi nedeniyle girememesine karşın bankanın her hangi bir kilitleme yapmadığı, objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalı bankanın hafif kusurlarından dahi sorumlu olduğu, davacının şifresini koruma yükümlülüğüne uygun davranmadığı ve müterafik kusurlu olduğu savunmasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve kararın dayandırıldığı 16.08.2004 tarihli uzman bilirkişiler kurulu raporunda yer alan saptamalardan, davalı bankanın iki ayrı şubesinde hesabı bulunan davacının taraflar arasındaki bireysel internet şubesi sözleşmesi uyarınca davalının internet şubesi nezdinde yaptığı işlemlerde kullandığı kullanıcı adı ve şifresi'nin bilgisayarına yerleşmiş casus programlarda başkasınca elde edilerek davacı hesaplarından (20.146.720.234) TL'nin çok kısa bir süre içerisinde (16) ayrı işlemle internet yolu ile davacının haberi olmadan davalı bankanın Konak Şubesi'ne aktarılmasında bu tür bilgisayar korsanlığı yöntemiyle işlemler yapılmasını önleme yolunda ek güvenlik tedbirleri almayan ve olaydan sonra bu yola tevessül eden davalının kusurlu ve sorumlu bulunduğunun, davacının sanal klavye kullanması halinde dahi bunun yapılan bilgisayar korsanlığını engellemeye teknik olarak yetmeyeceğinin anlaşılmasına, işlemi yapan kişi hakkındaki ceza soruşturması sonucunun hafif kusurundan dahi sorumlu olan davalı banka bakımından etkili görülmemesine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, takdir edilen 450,00 YTL duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 815,94 YTL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22.06.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder